Merhabalar,

Birisi cinayet mi dedi?

Cinayet ve seri katiller hakkında bi çok dizi, film yayınlanmış ve bir çok kitap yazılmıştır. Ama ne kadar çok örneği olursa olsun bazıları sizi ekranın başında izleyici olmaktan alıp  katilin gözleriyle karşılaştığınızda korkmanıza, polisle karşılaştığınızda dizide işlenen suçları bildiğinizi saklamanız gerektiği duygularıyla içinizi doldurmuştur. Hatta bazen karakteri çok sevdiğiniz için suçu üstlenmeyi bile istemiş olabilirsiniz. Bilmiyorum, belki de ben fazla yaşıyorum izlediklerimi. Sonuç olarak konuya fazla aşina olsanızda bi şekilde size kendini izleten yapımlardan bahsediyorum ve bence Fargo da bunlardan birisi.

Fargo, “This is a true story.” yazısıyla daha girişinden insanı düşündürmeye başlıyor. Daha sonra tanışacağınız basit bir sigorta memuru olan Lester’ın başından geçen olaylar gösteriliyor. Lester hiçbir zaman kendini gösteremediği gibi hayatı boyunca başarılı ve yakışıklı kardeşinin gölgesinde kalmıştır. Gelmiş geçmiş en soğuk kanlı katillerden biri olan Malvo’yla tanıştıktan sonra yaşadığı değişime hayran kalacaksınız. İnanın bana Malvo karakterini tanıdığınızda siz, Lester’dan daha çok şaşıracak ve onun can alıcı sessizliğine hayran kalacaksınız. Ayrıca Malvo’nun yaptığı iş için yaratıldığı da su götürmez bi gerçek.

Fargo’yla ilgili başka ayrıntılara değinmem gerekirse, bazı kitaplarda altını çizmek istediğimiz cümleler olur, senaryoyu bolca karalamak isteyeceksiniz ki zaten izlerken bu cümleler aklınıza kazınacak. “What if you’re right and they’re wrong?”  ne kadar derin bi cümle, görmek isteyene… Son olarak değinmek istediğim konu renk kontrastı ve uyumudur. Dizi size eski bi hikayeyi anlattığını vurgulayacak tonlardadır.Bunun yanında  her anı sergilerken gerçeklik katan dokunuşlarla çizilmiştir.Minnesota’daki kışı iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Dizinin birinci sezonuyla ilgili söyleyeceklerim bu kadar. İnanın bana izlediğinize değecek. İyi seyirler.