Hidrojel yumuşak, henüz güçlü ve duyarlı ve LEGO benzeri bloklarda oluşturulabilir.

Robotlar , sert, soğuk metal veya plastikten değil, daha yumuşak bir malzemeden yapılmışlarsa, daha çekici ve daha pratik olabilir. Brown Üniversitesi’nden araştırmacı, “yumuşak robotik” için ideal olabilecek yeni bir materyal geliştirdiklerini düşünüyor. Zaten küçük, narin nesneleri alabilirsiniz göstermiştir, ve o microfluidic cihazlar özelleştirilmiş formu olabilir – bazen “laboratuarları-yonga üzerinde” ve benzeri şeyler için kullanılan agresif kanserleri lekelenme ve alanda hayat kurtaran ilaçlar yapma .

3D-basılmış hidrojel, belirli kimyasallarla işlendiğinde bükülme, bükülme veya birbirine yapışma yeteneğine sahip çift polimerdir. Bir polimer, mukavemet ve yapısal bütünlük sağlayan kovalent bağlara sahiptir. Diğer polimer, bükülme ve kendinden yapışma gibi daha dinamik davranışlara izin veren iyonik bağlara sahiptir. Birlikte, polimerler yumuşak, güçlü ve duyarlı bir malzeme oluşturur – yumuşak, robotik bir kavrama oluşturmak için idealdir .

Yukarıda, araştırmacılar, 3-D basılı bir hidrojel semenderinin kuyruğunda kendinden yapışkan davranışı gösterdiler.

Hidrojel aynı zamanda mikroakışkan cihazlar için umut verici bir temel olabilir – kanser tedavilerinden sıvı bazlı saat teknolojisine ve patlayıcıları tespit etmeye kadar her şey için kullanılır . Şimdiye kadar, mikroakışkanlarda ihtiyaç duyulan karmaşık kanallar ve bölmelerle hidrojelleri modellemek zordu. Ancak, bu yeni malzeme 3D baskılı olduğundan istiflenebilir LEGO benzeri bloklarda yapılabilir ve her bloğa “karmaşık mikroakışkan mimarileri” eklenebilir. Bunlar, farklı mikroakışkan kanallara sahip blokların gerektiği gibi bir araya getirilebileceği bir tür modüler sistem yaratabilir.

Malzeme kullanıma hazır değil. Araştırmacılar, daha fazla dayanıklılık ve işlevsellik elde etmek için hala polimerleri ayarladıklarını söylüyorlar. Başarabilirlerse, bu, yumuşak robotik bileşenler ve çip üzerine labirentler yapmanın LEGO parçalarını birleştirmek kadar basit veya en azından önemli ölçüde kolaylaştırabilir.

Yukarıda, kendinden yapışkanlık davranışı, LEGO blokları gibi birbirine uyan hidrojel yapı taşlarını yapmak için kullanılmıştır.

HOŞUNUZA GİDEBİLİR

Gezi Rehberi Xanthos-Letoon Antik Kentleri – Muğla Antalya

Java teknolojisi nedir ve neden kullanmam gerekir

Sırları ve gizemleri sevenler sayesinde bildiğimiz 20 terkedilmiş yer

Snapchat Filtreleri nasıl kullanılır?

Rus silah üreticisi Kalashnikov, geliştirdiği dev savaş robotunu tanıttı

kaynak:https://www.engadget.com/2019/03/22/brown-university-3D-printed-hydrogel-robotics/

Kök hücre çok hücreli organizmalar oluşturan, sınırsız bölünebilme yeteneğine sahip her türlü vücut hücresine dönüşebilen ve farklılaşma ile yeni görevler üstlenme imkanına sahip ana hücredir. Bu kök hücrelerin en önemli özelliği kendini yenileyebilmesidir.

Günümüzde çoğunlukla tıp alanında yapılan çalışmalardan biliriz. Peki bu araştırmalar kabaca ne üzerinedir?

Akla ilk gelen kan kanseri(lösemi) tedavisinde kullanılan bir tedavi yöntemi olarak biliyoruz. Sadece kanser tedavisinde değil diğer hematolojik kan hastalıklarının tedavilerinde de kullanılmaktadır örneğin;

Akdeniz anemisi, kanımızda kırmızı kan hücreleri içinde yer alan hemoglobin, dokular için gerekli olan oksijeni taşır. Hemoglobin yapımı genlerin kontrolü altındadır ve ailesel, genetik bir defekt sonucu hemoglobini oluşturan globin zincirlerinden birinin yapımında yetersizlik veya bozukluk oluşursa talasemi(Akdeniz anemisi) ortaya çıkar. Akdeniz anemisine sahip hastalar belirli aralıklarla kan almak zorundadır. Aldıkları kan ile bu eksiklikler giderilmeye çalışılır. Bunu ömür boyu yapmaları gerekir. Kök hücrelerin varlığında kan hücreleri üretemeyen vücuda verilen kök hücreler hastalarda umut olmaya başladı.

Kök hücreler sadece kan değil dokularda da kullanılmaktadır. Hücreler bölünüp sayısı arttıkça dokuları oluşturur. Kök hücrelerde dokuları onarmak için kullanılmaktadır. Örneğin;

Kalp hastalarında kalp krizi geçirdikten sonra nekroza uğrayan kas dokularının etrafına yani tam ölü ile canlı doku sınırına uygulanan kök hücreler zamanla nekroza uğrayan bölge sınırında kök hücreler bölünerek onarmaya başlar. Bu kök hücreler hastayı açmadan iğne yardımıyla doku etrafına verilebilmekte.

Başka bir örnek verme gerekirse estetik cerrahide ciddi yanıklardan sonra dokuları hatta kıkırdak yapıları bile onarmak için kullanılıyor. Yeni teknolojinin de yardımı ile bioprinter makineleri ile basılmış olan kulak, burun kıkırdakları hastalara uygun birebir uyan modeller basılır bu modeller hastanın cildinin altına yerleştirildikten sonra kök hücreler verilerek o bölgelerde çoğalıp uyum sağlamaları beklenir sonuçlar çoğunlukla pozitif olmaktaymış.

Gelecekte bu kök hücrelerin kullanımı ve uygulama alanlarının artacağı ve yeni çalışmalar ile hastalara daha çok umut olmaya devam edileceği görülüyor. Siz de bilgi veya fikirlerinizi aşağıdaki yorumlardan belirtebilirsiniz..