Bilim | Kampüs Kod https://www.kampuskod.com Kampüs Bilim Sanat Teknoloji ve Yazılım Eğitimleri Platformu Fri, 17 Sep 2021 21:42:52 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.2.2 Solar Enerji ile Hayatımız Değişiyor https://www.kampuskod.com/bilim/solar-enerji-ile-hayatimiz-degisiyor/ https://www.kampuskod.com/bilim/solar-enerji-ile-hayatimiz-degisiyor/#respond Fri, 05 Mar 2021 12:06:01 +0000 https://www.kampuskod.com/?p=11122 Hızla değişen ve gelişen dünyanın hayatımıza kattığı yeniliklerden biri de solar enerji. Doğal bir enerji kaynağı olan güneşten ısı ve elektrik enerjisi üretmek çok yeni bir sistem değil. Ancak güneş enerjisinin teknoloji ile bir araya gelmesiyle solar sistemlerin genişleyen kullanım ağı hayatımızın her alanına yansıyor. Örneğin doğada kamp yaparken akıllı cihazlarınızı nasıl şarj edeceğinizi düşünmenize […]

The post Solar Enerji ile Hayatımız Değişiyor first appeared on Kampüs Kod.]]>
Hızla değişen ve gelişen dünyanın hayatımıza kattığı yeniliklerden biri de solar enerji. Doğal bir enerji kaynağı olan güneşten ısı ve elektrik enerjisi üretmek çok yeni bir sistem değil. Ancak güneş enerjisinin teknoloji ile bir araya gelmesiyle solar sistemlerin genişleyen kullanım ağı hayatımızın her alanına yansıyor.

Örneğin doğada kamp yaparken akıllı cihazlarınızı nasıl şarj edeceğinizi düşünmenize gerek kalmayacak yüzeyinde solar paneller olan sırt çantaları geliştiriliyor.

Uydulardan evlerin enerji ihtiyacına kadar dünya artık güneşten besleniyor. Güneş enerjisi toplayan ve depolayan batarya, pil ve paneller ev hayatından iş hayatına, bireyselden sanayiye kadar her yerde dünyanın enerji sistemini değiştiriyor.

Üstelik solar enerji sistemleri düşük maliyet, kesintisiz enerji ve düşük maliyet gibi birçok fayda sağlıyor. Solar enerji ve solar teknolojinin bugünü, gelişimi ve geleceği ile ilgili detaylarla devam edelim.

Solar Enerji Nedir? Faydaları Nelerdir?

Geleceğin enerji sistemi olan solar enerji nedir? Güneş ışınlarının toplanarak elektrik enerjisine dönüştürülmesine solar enerji denir. Güneş enerji sistemi olarak da ifade edilir.

Peki enerji kaynağı olarak neden güneş son yıllarda bu kadar tercih ediliyor? Ortalama bir hesapla güneşin dünyaya 1 saat içerisinde ulaşan enerjisiyle tüm dünyanın bir yıllık enerji ihtiyacı karşılanabiliyor. Yani güneş, dünya için tükenmeyen ve en bol enerji üretim kaynağı olarak ilk sırada yer alıyor.

Artan nüfus, giderek kalabalıklaşan dünya, gelişen sanayi ve teknolojiler ile elektrik enerjisine olan ihtiyaç günden güne artıyor. Hali hazırda kullanılan fosil yakıtlar yetersiz ve hızla tükeniyor. Üstelik ekosistemi olumsuz etkiliyor.

Güneş enerjisi yani solar enerji ise üretiminde doğayı kirletmez ve su israfı yoktur. Temiz, hızlı, kendi başına yeterli ve çevreci bir enerji üretim sistemidir.

Tüm bu özelliklerin yanı sıra solar enerji maliyet olarak da gerek işletmeler açısından gerek bireysel kullanım da avantaj sağlar. Üstelik eviniz için bir yandan ihtiyacınız olan elektriği üretirken diğer yandan fazla enerjiyi satarak gelir de elde edebilirsiniz. Yazının ilerleyen bölümlerinde bu konunun detaylarını bulabilirsiniz.

Enerji üretiminde özgürleşmek ülkelerin ekonomik gelişimi açısından da önemlidir. Yenilenebilir bir enerji kaynağı olan güneşten elde edilen elektrik dışa bağımlılığı ortadan kaldıracağı için ulusal alanda da fayda sağlar.

Solar Güneş Panelleri Nasıl Çalışır?

Solar güneş panelleri solar hücrelerden oluşur. Solar hücreleri akü gibi de düşünebilirsiniz. Silisyum malzemeden üretilen solar hücreler biri negatif biri pozitif iki tabaka şeklindedir. Solar hücrelerin bir araya gelmesiyle solar paneller, panellerin bir araya gelmesiyle de solar enerji sistemi oluşur.

Güneş enerjisi bu panellerde doğru akıma çevrilir ve bir dönüştürücü sistemiyle evlerimizde kullanılan alternatif akıma evrilir. Bu süreç son derece hızlı ve kesintisiz bir şekilde gerçekleşir.  Ne kadar enerji elde edeceğiniz kullandığınız panel sayısı ile doğru orantılıdır.

Solar Çatı Sistemleri ile Elektriğinizi Kendiniz Üretin

Solar panellerin evler için en yaygın kullanım şekli çatı sistemleridir. İngiltere, Amerika, Çin ve pek çok Avrupa ülkesinde solar çatı sistemleri yaygın olarak kullanılmakta. Ülkemiz dünya genelinde ilk 15 içerisinde yer alıyor olsa da devlet teşviki ile giderek çok daha fazla kullanımı olacağını söyleyebiliriz.

Solar enerji sayesinde daha çevreci bir dünya yaratacağız.

Evler için düzenlenen mevzuatta kullanım fazlasını elektrik şirketlerine satabiliyor olmanız en önemli avantajlardan biri. Bunun için çatı sisteminizi kurduktan sonra çift yönlü sayaç kullanmanız gerekiyor. Çift yönlü sayaç hem fazla enerjinizi otomatik olarak bağlı olduğunuz elektrik şebekesine aktarıyor ve toplamda aktardığınız kadar bedeli şebekeniz size ödüyor.

Çift yönlü sayacın bir başka avantajı ise olası bir arıza veya güneşin yetersiz olduğu zamanlarda yeterince enerji üretiminiz yoksa devreye şebeke elektriği giriyor. Böylece her koşulda kesintisiz bir enerjinin konforunu yaşıyorsunuz.

Solar çatı sistemleri için ülkemizde birçok profesyonel firma mevcut. Kurulumu kolay ve tüm prosedürler firmalar tarafından gerçekleştiriliyor. Öncelikle ölçümleriniz yapılıyor ve ihtiyacınıza göre panel sayısı belirleniyor.

Panellerin montajında ise güneşten en iyi şekilde faydalanılacak açılar önemli oluyor. İlk etapta yatırım maliyeti olsa da artık fatura ödeme derdiniz olmuyor ve üste para dahi kazanabiliyorsunuz.

Solar Enerji Sistemi ile Yeni İş İmkanları

Güneş enerjisi, kurumsal ya da bireysel enerji ihtiyaçlarını karşılamak dışında aynı zamanda girişimciler için iyi bir yatırımdır. Hızlı bir sistem olması ve yatırım maliyetlerinin kısa sürede geri dönüş sağlaması sebebiyle güneş enerjisi santrali kurmak gelecekteki potansiyeli açısından da iyi bir iş modeli olarak görülebilir. Örneğin boşta bir araziniz varsa bu sistem ile arazinizi paraya çevirebilirsiniz.

Üretimin haricinde solar sistemleri bir hizmet olarak sunan bir şirket modeli de solar enerjinin yarattığı yeni iş alanlarından biridir. Güneş santralleri, solar paneller ve solar sistem kurulum şirketleri aynı zamanda istihdam açısından da avantaj sunar.

Çağımız teknoloji çağı. Bu durum solar enerji sistemlerinde de yazılım ve yapay zeka uygulamalarını da beraberinde getiriyor. Ayrıca solar sistemlerin hayatımızın bir parçası teknolojik akıllı cihazlarımız için de kullanımı yakın gelecekte gerçek olacağa benziyor. Yani solar enerji yakın gelecekte solar teknolojiyi gündeme getiriyor. O halde solar dünyanın bugünü ve yarınıyla devam edelim.

Solar Enerjinin Bugünü

Solar enerjinin bugün aktif olarak kullanıldığı alanlar;

  • Tüm binalarda kullanılan solar çatı sistemleri
  • Tarım alanlarında özellikle don olayına karşı koruyucu görev gören ve güneş enerjisini ısı enerjisine dönüştüren solar paneller
  • Güneş pilleri ile çalışan kol saatleri ve hesap makineleri
  • Bahçe ve park aydınlatmaları, trafik lambaları ve sokak lambaları solar enerji ile çalışır.
  • Elon Musk’ın Starlink uydularında da kullanılan ve uyduların enerjisini sağlayan güneş panelleri
  • Yemek pişirmek için güneş enerjisinden faydalanılan güneş ocakları
  • Elektrikli otomobiller için geliştirilen güneş bataryaları

Solar Teknoloji ile Gelecek

Solar teknolojinin bugün hali hazırda ön çalışmaları yapılan ve geleceğin en öne çıkan adımlarından biri solar şarj sistemleri. Solar şarj sistemleri için en önemli yatırımlardan biri de geleceğin otomobilleri olan elektrikli otomobiller için geliştiriliyor.

En çarpıcı örneklerinden biri Toyota Prius PHEV. Testleri yapılan aracın tavan, kaput ve bagaj kapağında solar paneller bulunuyor. Bu sayede elektrikli otomobillerin hem performans olarak hem de kesintisiz enerji olarak daha cazip hale gelmesi planlanıyor.

Akıllı telefon ve tabletler için güneş enerjisi ile çalışan usb cihazlar hali hazırda az çok bulunuyor. Ancak gelecekte direk kendi kendini şarj edebilen solar bataryalar telefon ve tabletlerde kullanılabilecek. Yine örnekleri bulunan solar panelli çantalar ile şarj aletlerinizi doldurmak için elektrik aramanıza gerek kalmayacak. İhtiyacınız olan tek şey biraz güneş olacak.

Güneş enerjisinin depolanması için geliştirilen bataryalar artık jeneratörlerin yerini alacak. Üstelik depolama sisteminde kullanılan yazılımlar ile depolamanın en verimli şekilde yapılması ve kullanılması akıllı teknolojiler ile çok daha verimli hale gelecek.

Çevreci, hızlı, pratik, ekonomik ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak güneşin teknoloji ile buluşmasıyla gelecekte bizi solar enerji dolu bir dünya bekliyor.

The post Solar Enerji ile Hayatımız Değişiyor first appeared on Kampüs Kod.]]>
https://www.kampuskod.com/bilim/solar-enerji-ile-hayatimiz-degisiyor/feed/ 0
Arkeologlar Mısır’da 5000 yıllık endüstriyel ölçekli bir bira fabrikası keşfetti https://www.kampuskod.com/bilim/arkeologlar-misirda-5000-yillik-endustriyel-olcekli-bir-bira-fabrikasi-kesfetti/ https://www.kampuskod.com/bilim/arkeologlar-misirda-5000-yillik-endustriyel-olcekli-bir-bira-fabrikasi-kesfetti/#respond Sat, 20 Feb 2021 20:52:29 +0000 https://www.kampuskod.com/?p=11010 Princeton’da sanat ve arkeoloji profesörü yardımcısı olan Deborah Vischak liderliğindeki bir arkeolog ekibi, Mısır’da bira hayranlarını heyecanlandıracak bir keşif yaptı. Kuzey Abydos Projesi’nin bir parçası olan araştırmacılar, dünyanın bilinen en eski endüstriyel ölçekli bira üretim tesisinin kanıtlarını ortaya çıkardılar. Buldukları kompleks 5000 yıldan daha eski. Eski bira fabrikası, tek bir partide binlerce insana hizmet verecek kadar bira […]

The post Arkeologlar Mısır’da 5000 yıllık endüstriyel ölçekli bir bira fabrikası keşfetti first appeared on Kampüs Kod.]]>
Princeton’da sanat ve arkeoloji profesörü yardımcısı olan Deborah Vischak liderliğindeki bir arkeolog ekibi, Mısır’da bira hayranlarını heyecanlandıracak bir keşif yaptı. Kuzey Abydos Projesi’nin bir parçası olan araştırmacılar, dünyanın bilinen en eski endüstriyel ölçekli bira üretim tesisinin kanıtlarını ortaya çıkardılar. Buldukları kompleks 5000 yıldan daha eski.

Eski bira fabrikası, tek bir partide binlerce insana hizmet verecek kadar bira üretme kapasitesine sahipti. Princeton arkeoloji ekibi, bira fabrikasını yaklaşık MÖ 3000 olan eski Mısır tarihinin şafağına kadar tarihlendirmek için Mısırlı arkeologlarla birlikte çalıştı. Bu tarih, Yukarı ve Aşağı Mısır’ın siyasi birleşmesine denk geliyor. Aynı zamanda firavun devletinin ortaya çıkışının yaklaşık zamanına karşılık gelir.

Amerikalı ve Mısırlı arkeologlar, Nil Nehri´nin batısında bira fabrikası keşfetti. Kalıntıların, 5 bin yıl öncesine ait olduğu ifade edildi,

  • 5000 Yıllık Endüstriyel Ölçekli Bir Bira Fabrikası Keşfetti

Bununla birlikte eski bira fabrikası, Kral Narmer dönemine karşılık gelir. Projedeki arkeologlar, bira fabrikasının Mısır krallarının başından beri sahip oldukları kaynakların seviyesini ortaya çıkardığını söylüyor. Ayrıca Mısırlıların bira mayaladığına dair önceki kanıtlar Hierakonpolis ve Tell el-Farkha’daki sitelerde keşfedildi. Ancak her iki yerde de çok daha küçük bir ölçekte idi.

Buna ek olarak birden fazla bira fabrikasının varlığı, Mısır’da bira yapımının kültürel önemini gösteriyor. Ayrıca Abydos’taki bira fabrikasının kraliyet bira fabrikası olduğuna inanılıyor. Bununla birlikte Firavun’un bira yapımına önemli kaynaklar ayırdığını gösteriyor. Ayrıca İngiliz arkeologlar, keşif alanını 20. yüzyılın başlarında kazdılar.

Bununla birlikte bu erken kazılar, bölgeyi tahılları kavurmak için kullanılan fırınlar olarak yanlış anladı. Aynı zamanda kesin konum kayboldu. Mevcut kazılar 2018’de başladı ve 2020’de devam etti. Bira fabrikası çölün kenarındaydı. Ayrıca paralel olarak yerleştirilmiş ve yaklaşık sekiz metre aralıklı en az sekiz ayrı kurulum vardı. Bunlardan altısı yaklaşık 20 metre uzunluğunda, 2,5 metre genişliğinde ve 40 santimetre derinliğindeydi.

Tesislerin her birinde, bira üretmek için süzülen ve fermente edilen kalın bir tahıl ve su karışımını yavaşça pişirmek veya ezmek için kullanılan güneşte kurutulmuş çamur destek halkaları tarafından desteklenen iki sıra halinde düzenlenmiş 40 büyük seramik fıçı vardı.

“Arkeologlar Mısır’da 5000 Yıllık Endüstriyel Bira Fabrikası Keşfetti” başlıklı haber ile ilgili düşüncelerinizi aşağıda bulunan yorum bölümünden bizimle paylaşabilirsiniz.

kaynak:1,2,3

#evdeKal #kampüsteKal 🙂

Samsung-Teslaya-otonom-araclari-icin-cip-tedarik-edecek

Samsung ve Tesla, otonom sürüş için 5nm çip üretecek

Bugünlerde Linux için pek çok web tarayıcısı var…
#evdeKal #kampüsteKal 🙂

Çinko-Hava Pili

Araştırmacılar Yeni Bir Çinko-Hava Pili Geliştirdiler

Yakın gelecekte çinko hava pilleri şarj edilebilir. .
#evdeKal #kampüsteKal 🙂

andriod-to-ios

Android Kişileri (Rehberi) iPhone’a Taşıma Nasıl yapılır?

Android Rehberi iPhone’a Aktarma Nasıl Yapılır?..
#evdeKal #kampüsteKal 🙂

The post Arkeologlar Mısır’da 5000 yıllık endüstriyel ölçekli bir bira fabrikası keşfetti first appeared on Kampüs Kod.]]>
https://www.kampuskod.com/bilim/arkeologlar-misirda-5000-yillik-endustriyel-olcekli-bir-bira-fabrikasi-kesfetti/feed/ 0
NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA’da Kimler Çalışıyor? https://www.kampuskod.com/bilim/nasa-nedirnasa-ne-yaparnasada-kimler-calisiyor/ https://www.kampuskod.com/bilim/nasa-nedirnasa-ne-yaparnasada-kimler-calisiyor/#respond Mon, 08 Feb 2021 20:30:24 +0000 https://www.kampuskod.com/?p=10852 NASA, Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi anlamına gelir. NASA, hava ve uzay ile ilgili bilim ve teknolojiden sorumlu bir ABD devlet kurumudur. Uzay Çağı, 1957’de Sovyet uydusu Sputnik’in fırlatılmasıyla başlamıştır. NASA, 1 Ekim 1958’de işletmeye açılmıştır. Ajans, ABD uzay araştırmalarını ve havacılık araştırmalarını denetlemek için kurulmuştur. NASA Ne Yapar? Birçok kişi NASA’nın çalışmaları hakkında bir […]

The post NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA’da Kimler Çalışıyor? first appeared on Kampüs Kod.]]>
NASA, Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi anlamına gelir. NASA, hava ve uzay ile ilgili bilim ve teknolojiden sorumlu bir ABD devlet kurumudur.

Uzay Çağı, 1957’de Sovyet uydusu Sputnik’in fırlatılmasıyla başlamıştır. NASA, 1 Ekim 1958’de işletmeye açılmıştır. Ajans, ABD uzay araştırmalarını ve havacılık araştırmalarını denetlemek için kurulmuştur.

NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA'da Kimler Çalışıyor?
NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA’da Kimler Çalışıyor?

NASA Ne Yapar?

Birçok kişi NASA’nın çalışmaları hakkında bir şeyler biliyor. Ama büyük olasılıkla ajansın kaç farklı şey yaptığı hakkında hiçbir fikri yoktur.

Yörüngedeki astronotlar bilimsel araştırma yaparlar.

Uydular, bilim insanlarının Dünya hakkında daha fazla şey öğrenmesine yardımcı olur.

Uzay sondaları Güneş sistemini ve ötesini inceler. Yeni gelişmeler uzay yolculuğunu ve uçuşun diğer yönlerini iyileştirir.

NASA ayrıca insanları Ay ve Mars’ı keşfetmeye göndermek için yeni bir program başlatıyor. Bu büyük görevlere ek olarak, NASA başka birçok şey yapar. Ajans öğrendiklerini paylaşır, böylece bilgiler dünya çapındaki insanlar için hayatı daha iyi hale getirebilir. Örneğin, şirketler yeni yan ürünler oluşturmak için NASA keşiflerini kullanabilir.

NASA, öğretmenlerin geleceğin mühendislerini, bilim adamlarını, astronotları ve diğer NASA çalışanları olacak öğrencileri yetiştirmesi konusunda yardımcı olur. Güneş sistemini ve evreni keşfetmeye devam edecek olan maceracılara ilham verir.

NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA'da Kimler Çalışıyor?
NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA’da Kimler Çalışıyor?

NASA’da Kimler Çalışıyor?

NASA’nın Genel Merkezi Washington, D.C’dedir. Ajansın dokuz merkezi, Jet Tahrik Laboratuvarı ve ülkenin çeşitli eyaletlerinde bulunan yedi test ve araştırma tesisi vardır. NASA için 17.000’den fazla kişi çalışıyor. Ajansla birlikte hükümet yüklenicileri olarak daha birçok kişi çalışıyor. Bu insanlar, NASA’nın iş yapmak için para ödediği şirketler tarafından işe alınır. Birleşik işgücü, çeşitli işleri temsil eder. Astronotlar, en iyi bilinen NASA çalışanları olabilir, ancak toplam işgücünün yalnızca küçük bir kısmını temsil ederler. Birçok NASA çalışanı bilim adamı veya mühendistir. Ama çalışanların içinde sekreterlerden yazarlara, avukatlardan öğretmenlere kadar pek çok meslek grubu sayılabilir.

NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA'da Kimler Çalışıyor?
NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA’da Kimler Çalışıyor?

NASA Neler Yapmıştır?

NASA başladığında, bir insan uzay uçuşu programı başlatmıştı. Merkür, İkizler ve Apollo programları, NASA’nın uzayda uçmayı öğrenmesine yardımcı oldu ve 1969’da Ay’a ilk insan inişiyle sonuçlandı. Şu anda, NASA’nın Uluslararası Uzay İstasyonunda yaşayan ve çalışan astronotları var.

NASA’nın robotik uzay sondaları, güneş sistemindeki her gezegeni ve diğer birkaç gök cismini ziyaret etmiştir. Teleskoplar, bilim adamlarının uzayın en uzak noktalarına bakmalarına izin verir. Uydular, Dünya hakkında çok sayıda veri açığa çıkarmış ve bu da, hava modellerinin daha iyi anlaşılması gibi değerli bilgilerle sonuçlanmıştır.

NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA'da Kimler Çalışıyor?
NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA’da Kimler Çalışıyor?

NASA, çeşitli son teknoloji uçakların geliştirilmesine ve test edilmesine yardımcı olmuştur. Bu uçaklar, yeni rekorlar kıran uçakları içerir. Diğer faydalarının yanı sıra, bu testler mühendislerin hava taşımacılığını iyileştirmesine yardımcı olmuştur. NASA teknolojisi, duman dedektörlerinden tıbbi testlere kadar günlük hayatta kullanılan birçok öğeye katkıda bulunmuştur.

Kaynak: 1


Nasa,NASA,NASANeYapar,NasadaKimlerÇalışır,Apollo,Astronot

The post NASA Nedir?NASA Ne Yapar?NASA’da Kimler Çalışıyor? first appeared on Kampüs Kod.]]>
https://www.kampuskod.com/bilim/nasa-nedirnasa-ne-yaparnasada-kimler-calisiyor/feed/ 0
Starlink ile Yeni Bir İnternet Çağı Başlıyor https://www.kampuskod.com/bilim/starlink-ile-yeni-bir-internet-cagi-basliyor/ https://www.kampuskod.com/bilim/starlink-ile-yeni-bir-internet-cagi-basliyor/#respond Mon, 08 Feb 2021 17:43:36 +0000 https://www.kampuskod.com/?p=10847 Starlink Elon Musk’ın ilk kez 2015 yılında duyurduğu çılgın projelerinden biri. Musk’a göre Starlink uyduları sayesinde önümüzdeki yaklaşık 6 yıl içerisinde dünya üzerinde neredeyse internetin olmadığı herhangi bir nokta kalmayacak.   4 Şubat 2021 günü SpaceX uzay şirketinin Falcon 9 roketiyle 60 adet daha uydu başarıyla yörüngeye yerleştirildi. 2018 yılında ilk testleri yapılan ve Mayıs […]

The post Starlink ile Yeni Bir İnternet Çağı Başlıyor first appeared on Kampüs Kod.]]>
Starlink Elon Musk’ın ilk kez 2015 yılında duyurduğu çılgın projelerinden biri. Musk’a göre Starlink uyduları sayesinde önümüzdeki yaklaşık 6 yıl içerisinde dünya üzerinde neredeyse internetin olmadığı herhangi bir nokta kalmayacak.  

4 Şubat 2021 günü SpaceX uzay şirketinin Falcon 9 roketiyle 60 adet daha uydu başarıyla yörüngeye yerleştirildi. 2018 yılında ilk testleri yapılan ve Mayıs 2019’da 60 uydu ile ilk uzaya uydu gönderilmeye başlanan Starlink projesi kapsamında son uydularla birlikte uzay boşluğundaki uydu sayısı 1000’i geçti. 2020’nin Ekim ayından itibaren ise Starlink uyduları aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve İngiltere’de 10.000’den fazla kullanıcı yeni nesil interneti deneyimlemeye başladı.

Starlink Nedir? Starlink Nasıl Çalışır?

Bugünün dünyasında eğitimden iş hayatına kadar odak noktasındaki internete her yerden ulaşmak henüz mümkün değil. Coğrafi koşullar gibi farklı etkenlerden dolayı da internet altyapısını her bir bölgeye taşımak zor, masraflı hatta bazen de imkansız gibi.

“Mars’ta yaşamı görmeden ölmeyeceğim” diyen dönemin dâhisi Elon Musk ise Starlink ile öncelikle dünyanın her bir noktasına internet erişimini taşımayı hedefliyor. Musk, ikinci olarak ise var olan internet hızını iki katına çıkarıp 1 Gigabit seviyesine çıkarmayı amaçlıyor. Üstelik bunlar öyle çok uzak geleceğe dair planlar değil.

Peki Starlink nedir? Starlink dünya yörüngesine bir takımyıldızı gibi yerleştirilen uydular ile yer tabanlı bir alt yapı kurulumuna gerek kalmadan kullanılan bir internet hizmeti sağlama projesidir.

Proje SpaceX Starlink uydu takımyıldızı olarak da adlandırılır. Alt yapı kurulumunun elverişli olmadığı bölgeler düşünülerek tasarlanan projede bu sorunun çözümü olarak uydular arasında lazer bağlantısı kurulur. Bu bağlantı sayesinde kutuplarda ya da bir çölde dahi internet sorun olmaktan çıkar.

starlink, starlink projesi, elon musk starlink
Starlink projesi sayesinde süper hızlı internet çağı başlıyor…

Her bir Starlink uydusu 260 kg ağırlığında ve masa büyüklüğünde düz bir görünüme sahiptir. Uyduya güç sağlayıcı güneş panelleri bulunur. Ana kısım üzerinde 4 adet anten bulunur. Yörüngedeki diğer uydularla lazer bağlantısı da bu antenler aracılığıyla sağlanır. Starlink uyduları manevra kabiliyetli otonom sistemiyle başka uzay araçlarıyla çarpışma riskini ortadan kaldırır.

Dünya yörüngesinde kalmalarını sağlamak için ise kripton gazı içeren iyon iticileri bulunur. Bu anlamda bir ilke imza atan SpaceX, Starlink ile kripton tahrikli ilk uzay aracı olarak da adını yazdırmıştır.

Elon Musk’ın Starlink Projesi Hangi Aşamada?

Şu an halihazırda yörüngede bulunan 1000 adet uydu aktif durumda. Bu uydular içerisinde kutup bölgesine yerleştirilenlerin lazer bağlantısı da başarılı bir şekilde sağlandı. Önümüzdeki yıldan itibaren fırlatılan tüm uydular lazer bağlantı sistemine sahip olacak.

Bunun dışında ABD, İngiltere ve Kanada’da kullanıcılar özel bir anten ile starlink uzay internetinden faydalanıyor. Şu an için abonelik ücretleri kurulumda 499$ ve aylık olarak 99$ olarak belirlenmiş durumda.

Uzay interneti olarak da tanımlanan Starlink’in henüz diğer internet modelinden farklı bir hıza sahip değil. Yani kablosuz bir ağdan bağlandığınızda hızınız neyse hemen hemen aynı performans düzeyinde seyrediyor.

Yani bugünkü anlamda farklı bir internet sağlayıcı olarak kullanıcılara hizmet veriyor. Yetkililer zaman zaman internet indirme hızında gecikmeler ve bağlantı kopmalarının şu aşamada olabileceğini belirtiyor. Ancak planlanan 12 bin uydu fırlatıldığında ve ağ yazılımları geliştikçe giderek yüksek performanslı farklı bir uzay interneti deneyimi yakın gelecekte bizi bekliyor.

Starlink ile amaç İlk etapta amaç dünya üzerinde her noktada interneti ulaşılabilir kılmak. Ardından hız odaklı çalışmalar üzerinde ilerlemek. Şu an bir verinin dünya ile uydu arasında gidip gelme süresi 600 milisaniye. SpaceX Starlink bu süreyi 2027’ye kadar 30 milisaniyelere düşürmeyi hedefliyor.

Elon Musk Starlink Projesinin Çevreye Zararı Var mı?

Starlink projesinin heyecan uyandıran gelişmelerinin yanı sıra bu kadar çok uydunun yörüngede yaratabileceği kirlilik ile ilgili de endişe duyuluyor. Ancak bu endişelere yönelik açıklamalar da mevcut.

Buna göre starlink uyduları herhangi bir arızaya bağlı olarak iş göremez hale geldiğinde veya süresini tamamladığında atmosfere girip yanarak kendi kendini imha üzerine programlı. Bu sebeple uydular alçak dünya yörüngesinde konumlandırılıyor.

Diğer iletişim uyduları yaklaşık 36 bin km irtifada iken Starlink uyduları 350-550 km irtifada olması sebebiyle birkaç ay içerisinde atmosfere ulaşıp kendini imha etmesi böylece uzay kirliliğinin önüne geçilmesi planlanıyor. Starlink uydularının çalışamaz duruma geldiklerinde 2-3 aylık bir sürede atmosfere ulaşmaları için de otonom sistem devreye giriyor.

Bu sistemin de çalışmaması halinde ise bozulan uydular yine uzay boşluğunda kalmıyor. 1 ila 5 yıl arasında bir zaman diliminde yine atmosfere ulaşıp yanarak yok oluyor.

Starlink Uyduları Nasıl İzlenir?

Güneş enerjisiyle çalışan Starlink uyduları gün ışığında dahi parlak oldukları için çıplak gözle izlenebiliyor. Ancak elbette bu her zaman mümkün değil. Uyduların yörüngede bulundukları konuma göre görülebildikleri tarihler değişiyor. Örneğin geçtiğimiz yılın Nisan ayında Türkiye’de görülen uyduları konumunuza göre internet üzerinden de takip edebilir, çıplak gözle izleyebileceğiniz zamanları görebilirsiniz.

Starlink uydularını bilgisayar veya mobil cihazlarınız üzerinden buraya tıklayarak uyduların canlı seyir hallerini takip edebilirsiniz.

The post Starlink ile Yeni Bir İnternet Çağı Başlıyor first appeared on Kampüs Kod.]]>
https://www.kampuskod.com/bilim/starlink-ile-yeni-bir-internet-cagi-basliyor/feed/ 0
İltihapla (Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat https://www.kampuskod.com/bilim/iltihapla-enflamasyon-mucadele-eden-9-bitki-ve-baharat/ https://www.kampuskod.com/bilim/iltihapla-enflamasyon-mucadele-eden-9-bitki-ve-baharat/#respond Sun, 31 Jan 2021 20:43:14 +0000 https://www.kampuskod.com/?p=10757 Enflamasyon, vücudun enfeksiyonlarla savaşma ve iyileşme yoludur. Enflamasyon halk arasında iltihap olarak bilinir.Bazı durumlarda iltihap kontrolden çıkabilir ve gereğinden uzun sürebilir. Buna kronik iltihap denir ve çalışmalar onu diyabet ve kanser dahil birçok hastalıkla ilişkilendirmiştir. Diyet, sağlığınızda çok önemli bir rol oynar. Çeşitli otlar ve baharatlar dahil yedikleriniz vücudunuzdaki iltihabı etkileyebilir. Bu makale iltihapla savaşmaya […]

The post İltihapla (Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat first appeared on Kampüs Kod.]]>
Enflamasyon, vücudun enfeksiyonlarla savaşma ve iyileşme yoludur. Enflamasyon halk arasında iltihap olarak bilinir.Bazı durumlarda iltihap kontrolden çıkabilir ve gereğinden uzun sürebilir. Buna kronik iltihap denir ve çalışmalar onu diyabet ve kanser dahil birçok hastalıkla ilişkilendirmiştir.

Diyet, sağlığınızda çok önemli bir rol oynar. Çeşitli otlar ve baharatlar dahil yedikleriniz vücudunuzdaki iltihabı etkileyebilir.

Bu makale iltihapla savaşmaya yardımcı olabilecek 9 bitki ve baharatın arkasındaki bilimi gözden geçiriyor.

Bu makaledeki birçok araştırmanın inflamatuar belirteçler adı verilen moleküller hakkında konuştuğunu belirtmek gerekir. Bunlar iltihabın varlığını gösterir.

Bu nedenle, kandaki iltihap belirteçlerini azaltan bir bitki iltihabı azaltabilir.

İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat
İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat

1.Zencefil

Zencefil (Zingiber officinale), acı ancak tatlı bir tada sahip lezzetli bir baharattır. Bu baharatın, taze, kurutulmuş veya toz haline getirilmiş gibi çeşitli şekillerde tadını çıkarabilirsiniz.

Zencefilin mutfak kullanımları dışında, insanlar onu binlerce yıldır geleneksel tıpta birçok durumu iyileştirmek için kullanıyorlar. Bunlar soğuk algınlığı, migren, mide bulantısı, artrit ve yüksek tansiyonu içerir.

Zencefil, birkaç isim vermek gerekirse, gingerol, shogaol, zingiberen ve zingerone gibi 100’den fazla aktif bileşik içerir. Bunlar, vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olmak da dahil olmak üzere sağlık etkilerinden muhtemelen sorumludur.

1010 katılımcıda yapılan 16 çalışmanın analizi, 4-12 hafta boyunca günde 1.000-3.000 mg zencefil almanın, plaseboya kıyasla inflamasyon belirteçlerini önemli ölçüde azalttığını buldu. Bu belirteçler, C-reaktif protein (CRP) ve tümör nekroz faktörü-alfa (TNF-α) içerir.

Diğer araştırmalar, eklem iltihabını içeren dejeneratif bir durum olan osteoartritli kişilerde günlük 500-1.000 mg zencefil almanın etkilerine baktı.

Zencefilin TNF-α ve interlökin 1 beta (IL-1β) gibi enflamatuar belirteçleri azaltabileceği, ayrıca eklem ağrısını azaltabileceği ve eklem hareketliliğini artırabileceği bulundu.

Zencefil ayrıca inanılmaz derecede çok yönlüdür ve tavada kızartmalar, güveçler ve salatalar gibi birçok yemeğe dahil edilmesi kolaydır.

İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat
İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat

2.Sarımsak

Sarımsak (Allium sativum), güçlü kokusu ve tadı olan popüler bir baharattır. İnsanlar onu geleneksel tıpta binlerce yıldır artrit, öksürük, kabızlık, enfeksiyonlar, diş ağrıları ve daha fazlasını tedavi etmek için kullanmışlardır.

Sarımsağın yararlarının çoğu, anti-enflamatuar özelliklere sahip görünen allisin, dialil disülfid ve S-allylcysteine ​​gibi kükürt bileşiklerinden gelir.

830’dan fazla katılımcıyı içeren ve 4-48 hafta süren 17 yüksek kaliteli çalışmanın analizi, sarımsak takviyesi alan kişilerin, enflamatuar markör CRP’nin kan seviyelerinde önemli ölçüde düşüş yaşadığını buldu.

Bununla birlikte, yaşlanmış sarımsak özü daha etkiliydi ve hem CRP hem de TNF-α’nın kan seviyelerini düşürdü.

Diğer çalışmalar, sarımsağın vücutta glutatyon (GSH) ve süperoksit dismutaz (SOD) gibi antioksidanların artmasına yardımcı olurken, interlökin 10 (IL-10) ve nükleer faktör-B (NF-κB) gibi iltihaplanmayı destekleyen belirteçleri düzenlediğini göstermiştir.

Sarımsak çok yönlüdür ve yemeklerinize eklemek kolaydır.

İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat
İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat

3.Zerdeçal

Zerdeçal (Curcuma longa), eski çağlardan beri insanların kullandığı Hint mutfağında popüler bir baharattır

300’den fazla aktif bileşik ile doludur. Bunlardan en önemlisi, güçlü anti-inflamatuar özelliklere sahip olan curcumin adı verilen bir antioksidandır.

Çok sayıda çalışma, kurkuminin, iltihabı teşvik eden genleri aktive eden bir molekül olan NF-B’nin aktivasyonunu bloke edebileceğini göstermiştir.

15 yüksek kaliteli çalışmanın analizi, 3 gün ila 36 hafta arasında günlük 112-4.000 mg kurkumin alan 1.223 kişiyi izledi.

Kurkumin almak, plasebo almaya kıyasla inflamatuar belirteçleri önemli ölçüde azalttı. Belirteçler arasında interlökin 6 (IL-6), yüksek hassasiyetli C-reaktif protein (hs-CRP) ve malondialdehit (MDA) bulunmaktadır.

Osteoartritli kişilerde yapılan araştırmalar, kurkumin takviyesi almanın, yaygın steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlara (NSAID’ler) ibuprofen ve diklofenak benzer ağrı kesici sağladığını bulmuştur.

Ne yazık ki zerdeçal sadece şunları içerir:

Ağırlıkça% 3 kurkumin ve vücudunuz onu iyi emmez. Karabiberle birlikte kurkumin almak en iyisidir, çünkü ikincisi kurkumin emilimini% 2.000’e kadar artırabilen piperin adlı bir bileşik içerir.

İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat
İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat

4.Kakule

Kakule (Elettaria cardamomum), Güneydoğu Asya’ya özgü bir baharattır. Karmaşık, tatlı ve baharatlı bir tada sahiptir.

Araştırmalar, kakule takviyesi almanın CRP, IL-6, TNF-α ve MDA gibi enflamatuar belirteçleri azaltabileceğini göstermektedir. Ek olarak, bir çalışma kakulenin antioksidan durumunu% 90 artırdığını buldu.

Prediyabetli 80 kişide 8 haftalık bir çalışma, günde 3 gram kakule almanın, bir plaseboya kıyasla hs-CRP, IL-6 ve MDA gibi inflamatuar belirteçleri önemli ölçüde azalttığını buldu.

Benzer şekilde, 12 haftalık bir çalışma, alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) olan 87 kişiye ya günde 3 gram kakule ya da bir plasebo verdi.

Kakule içenler, enflamatuar belirteçler hs-CRP, TNF-α ve IL-6’nın seviyelerini önemli ölçüde azalttı. Kakule almak ayrıca yağlı karaciğer hastalığının derecesini de azalttı.

Kakulenin zengin, karmaşık aroması, onu köriler ve güveçlere mükemmel bir katkı yapar.

İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat
İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat

5.Karabiber

Karabiber (Piper nigrum L.) dünya çapında popüler olduğu için baharatların kralı olarak bilinir. Geleneksel olarak insanlar astım, ishal ve diğer birçok mide rahatsızlığı gibi belirli sağlık koşullarını tedavi etmek için karabiber kullanmışlardır.

Araştırmalar, karabiber ve ana aktif bileşiği piperinin vücuttaki iltihaplanmayı azaltmada rol oynayabileceğini gösteriyor.

Artritli hayvanlarda piperin, IL-1β, TNF-α ve prostaglandin E2 (PGE2) gibi eklem şişmesi ve iltihap belirteçlerinin azaltılmasına yardımcı olmuştur.

Hem astım hem de mevsimsel alerjisi olan farelerde piperin kızarıklığı, hapşırma sıklığını, IL-6 ve IL-1β gibi çeşitli enflamatuar belirteçleri ve ayrıca antikor immünoglobulin E’yi (IgE) azaltmaya yardımcı olmuştur.

Bununla birlikte, karabiberin anti-enflamatuar özellikleri üzerine sınırlı insan araştırması yapılmıştır. Bilim adamlarının etkilerini keşfetmek için daha fazla araştırma yapması gerekiyor.

Karabiber yaygın olarak bulunur ve diyetinize eklemek kolaydır. Yemeklerinizi bir tutam karabiberle baharatlandırmayı deneyin. Sebzeler, et, balık, kümes hayvanları ve makarna yemekleri ile güzelce eşleşir.

İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat
İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat

6.Ginseng

Ginseng, Asya’da binlerce yıldır kullanılan ve tıbbi özellikleri nedeniyle ona değer verilen bir bitkidir

En popüler iki ginseng türü Asya ginsengi (Panax ginseng) ve Amerikan ginsengidir (Panax quinquefolius).

Etkileri ve aktif bileşik miktarları farklıdır. Asya ginsenginin daha canlandırıcı etkisi olduğu bildirilirken, Amerikan ginsenginin daha rahatlatıcı olduğu düşünülmektedir.

Ginseng, esas olarak ginsenosidler adı verilen aktif bileşikleri nedeniyle birçok sağlık yararı ile ilişkilendirilmiştir. Etkileri, vücuttaki iltihap belirtilerini azaltmayı içerir.

9 çalışmanın analizi, enflamatuar markör CRP’nin yüksek kan seviyelerine sahip 420 katılımcıya baktı. 4–24.8 hafta boyunca günde 300–4.000 mg ginseng alanların, CRP düzeylerini önemli ölçüde düşürdü.

Araştırmacılar, ginseng’in anti-enflamatuar özelliklerinin, iltihabı teşvik eden genleri harekete geçiren kimyasal bir haberci olan NF-κB’yi bastırma kabiliyetinden kaynaklandığını öne sürdüler.

Benzer şekilde, 409 kişiyi içeren 7 çalışmanın başka bir analizi, 3-32 hafta boyunca günde 1.000-3.000 mg ginseng almanın, IL-6 ve TNF-α da dahil olmak üzere inflamatuar belirteçleri önemli ölçüde azalttığını bulmuştur.

Ginseng’in diyetinize eklenmesi kolaydır. Köklerini bir çayın içine pişirebilir veya bunları çorba veya tavada kızartmalar gibi tariflere ekleyebilirsiniz.

İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat
İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat

7.Yeşil çay

Yeşil çay (Camellia sinensis L.), insanların genellikle sağlık yararları için sunduğu popüler bir bitki çayıdır

Bu bitki, polifenoller adı verilen sağlıklı bileşiklerle, özellikle epigallocatechin-3-gallate (EGCG) ile doludur. Çalışmalar, bu bileşikleri beyin ve kalp için faydalarla ilişkilendirmiştir. Ayrıca insanların vücut yağlarını kaybetmesine ve iltihabı azaltmasına yardımcı olabilirler.

Hayvan ve test tüpü çalışmaları, EGCG’nin iltihaplı bağırsak hastalıkları (IBD) ülseratif kolit ve Crohn hastalığı ile ilişkili iltihap belirtilerini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermiştir.

Bir çalışma, geleneksel tedavilere iyi yanıt vermeyen ülseratif kolitli kişileri izledi. 56 gün boyunca günlük EGCG bazlı bir takviye almak, plasebo grubunda hiçbir iyileşme olmamasına kıyasla semptomları% 58 oranında iyileştirdi.

Yeşil çay polifenollerinin ayrıca osteoartrit, romatoid artrit, Alzheimer hastalığı, diş eti hastalıkları ve hatta bazı kanserler gibi iltihaplı sağlık durumları için faydalı olduğu görülmektedir.

Yeşil çay yaprakları yaygın olarak bulunur ve lezzetli bir çay haline getirilmesi kolaydır.

İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat
İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat

8.Biberiye

Biberiye (Rosmarinus officinalis), Akdeniz’e özgü lezzetli, hoş kokulu bir bitkidir.

Araştırmalar biberiyenin iltihabı azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Bunun, yüksek polifenol içeriğinden, özellikle de rosmarinik asit ve karnosik asitten kaynaklandığına inanılıyor.

Osteoartritli 62 kişide yapılan 16 haftalık bir çalışma, rosmarinik asitte yüksek olan bir günlük çay içmenin ağrıyı ve sertliği önemli ölçüde azalttığını ve ayrıca bir plaseboya kıyasla dizlerdeki hareketliliği artırdığını buldu.

Test tüpü ve hayvan çalışmalarında, rosmarinik asit, atopik dermatit, osteoartrit, astım, diş eti hastalığı ve diğerleri dahil olmak üzere birçok enflamatuar durumda inflamasyon belirteçlerini azaltmıştır.

Biberiye baharat olarak iyi çalışır ve sığır eti, kuzu eti ve tavuk gibi çeşitli et türleriyle güzel bir şekilde eşleşir. Biberiyeyi kurutulmuş bitki, taze veya kurutulmuş yapraklar veya kurutulmuş, öğütülmüş toz olarak kullanabilirsiniz.

İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat
İltihapla(Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat

9.Tarçın

Tarçın, Cinnamomum ailesinden ağaçların kabuklarından yapılan lezzetli bir baharattır.

İki ana tarçın türü, aynı zamanda “gerçek” tarçın olarak da adlandırılan Seylan tarçın ve en yaygın bulunan tür olan Kasia tarçındır.

İnsanlar, binlerce yıldır sağlık özellikleri nedeniyle tarçına değer veriyor.

690’dan fazla katılımcıda yapılan 12 çalışmanın analizi, 10-110 gün boyunca günde 1.500-4.000 mg tarçın almanın, plaseboya kıyasla, enflamatuar belirteçler CRP ve MDA’yı önemli ölçüde azalttığını buldu. Ayrıca tarçın, vücudun antioksidan seviyelerini yükseltmişti.

İlginç bir şekilde, analiz, yalnızca daha yaygın tarçın çeşidi olan Cassia tarçınının hem CRP hem de MDA seviyelerini düşürdüğünü buldu. Seylan tarçın sadece MDA seviyelerini düşürdü.

Benzer şekilde, 285 kişide yapılan 6 çalışmanın analizi, 8-24 hafta boyunca günde 1.200-3.000 mg tarçın almanın CRP seviyelerini önemli ölçüde düşürdüğünü buldu.

Bu etki özellikle NAFLD, tip 2 diyabet ve romatoid artrit gibi CRP seviyelerinin yüksek olduğu durumlarda belirgindi.

Özellikle tarçın küçük miktarlarda güvenliyken, çok fazla tarçın tehlikeli olabilir. Tarçın, özellikle daha yaygın olan Cassia çeşidi, yüksek seviyelerde kumarin içerir. Bu bileşiğin,çok fazla tüketilmesi karaciğer hasarıyla ilişkilendirilmiştir.

Tarçının tolere edilebilir günlük alımı vücut ağırlığının kilogramı başına 0,05 mg’dır (kg başına 0,1 mg). Bir çay kaşığı (2.5 gram) Cassia tarçın, 7-18 mg kumarin içerir.

Bu, ortalama bir yetişkinin günde 1 çay kaşığı (2,5 gram) tarçın tüketmemesi gerektiği anlamına gelir.

Yan etkilerinden kaçınmak için tarçınla tatlandırmak en iyisidir.

Not:Makale yapılan araştırmaların paylaşılması ve baharatların etkisi hakkında fikir sahibi olunması amacıyla yayınlanmıştır.Tıbbi bir destek şeklinde yorumlanmamalı ve doktor gözetimi olmadan tedavi amacı güderek bu besinler tüketilmemelidir.

Kaynak:1

The post İltihapla (Enflamasyon) Mücadele Eden 9 Bitki ve Baharat first appeared on Kampüs Kod.]]>
https://www.kampuskod.com/bilim/iltihapla-enflamasyon-mucadele-eden-9-bitki-ve-baharat/feed/ 0
Araştırmacılar Yeni Bir Çinko-Hava Pili Geliştirdiler https://www.kampuskod.com/teknoloji/arastirmacilar-yeni-bir-cinko-hava-pili-gelistirdiler/ https://www.kampuskod.com/teknoloji/arastirmacilar-yeni-bir-cinko-hava-pili-gelistirdiler/#respond Sat, 23 Jan 2021 00:29:09 +0000 https://www.kampuskod.com/?p=10630 Yakın gelecekte çinko hava pilleri şarj edilebilir. Çinko-hava pilleri olarak adlandırılan piller enerji depolamanın güvenli ve etkili yollarından birini oluşturmakla birlikte genelde bu piller şarj edilemiyor ve bu sebeple tekrardan kullanılamıyordu. tuzla escort maltepe escort Çinko-hava pili nedir?Zinc Air(çinko hava karışımı) pil nedir?Çinko-hava Pili Çinko-hava pili, (veya Çinko-hava yakıt hücresi), tekrar doldurulamayan piller grubunda olup, çinkonun, havanın oksijeni […]

The post Araştırmacılar Yeni Bir Çinko-Hava Pili Geliştirdiler first appeared on Kampüs Kod.]]>
Yakın gelecekte çinko hava pilleri şarj edilebilir. Çinko-hava pilleri olarak adlandırılan piller enerji depolamanın güvenli ve etkili yollarından birini oluşturmakla birlikte genelde bu piller şarj edilemiyor ve bu sebeple tekrardan kullanılamıyordu.

Çinko-hava pili nedir?
Zinc Air(çinko hava karışımı) pil nedir?
Çinko-hava Pili

Çinko-hava pili, (veya Çinko-hava yakıt hücresi), tekrar doldurulamayan piller grubunda olup, çinkonun, havanın oksijeni ile oksidasyonu yoluyla çalışırlar. Yüksek enerji yoğunluğuna sahiptirler ve üretilmeleri ekonomiktir. İşitme cihazlarında ve elektrikli araçlarda kullanılırlar.

Çinko-hava pili, (veya çinko-hava yakıt hücresi), tekrar doldurulamayan piller grubunda olup, çinkonun, havanın oksijeni ile oksidasyonu yoluyla çalışırlar. Yüksek enerji yoğunluğuna sahiptirler ve üretilmeleri ekonomiktir. İşitme cihazlarında ve elektrikli araçlarda kullanılırlar.

Bu yakıt hücrelerinin üzerinde çinko tozunu oksitleyecek havanın gireceği bir delik bulunur. Satın alındığında bu delik bir bant ile kapanmıştır. Bant kaldırıldıktan birkaç dakika sonra hücre elektrik üretmeye başlar ve yaklaşık olarak 1 ay süre ile enerji üretmeye devam eder. Bu hücrelerin ömürleri harcanan elektrikten ziyade üzerlerindeki deliğin açılarak hava girişine izin verlimesi ile ilgilidir. Yani delik açıldıktan sonra hiç kullanılmasa bile 1 ay kadar sonra tükenecektir. Hücreden akım çekmek, ömrünü çok fazla etkilemeyecektir. Zaten istense de çok fazla akım çekilemez, zira derhal iç direnci yükselir.

Kanada merkezli Zinc8 şirketinin geliştirdiği yeni çinko-hava pili (veya çinko-hava yakıt hücresi) lityum iyon pillere göre daha ucuz, daha güvenli ve çok daha uzun ömürlü. 

 Keşfedilen yeni pil teknolojilerinden biri çinko-hava (ZAB) pilidir. Çinko-Hava pili ile ilgili en büyük zorluk, pilin dengesiz olabilmesidir.

ZAB, pil arızasına yol açabilecek alkali elektrolitlerin kullanımından kaynaklanan dendrit oluşumu ve hava elektrot arızası gibi parazitik veya yan reaksiyonlara sahip olabilir. Araştırmacılar, alkali olmayan, su elektrolit kullanan pil için yeni bir kimya geliştirerek bu sorunu çözmüş olabilirler. Araştırmacılar, yeni kimyanın parazitik reaksiyonların üstesinden geldiğini söylüyor.

Alkali olmayan elektrolit, pil için önceden bilinmeyen bir tersinir çinko peroksit kimyası kullanır. Yeni geliştirilen alkali olmayan elektrolit, geleneksel güçlü alkalin elektrolitlere göre çok sayıda avantaja sahiptir. Avantajlar arasında, daha yüksek kimyasal stabilite ve elektrokimyasal tersinirlik ile daha verimli kullanılan bir çinko anot bulunur.

Projedeki bir araştırmacı, mevcut çinko-hava pillerinin su katılımından dolayı yavaş dört elektronlu oksijen redoks reaksiyonu kullandığını söyledi. Bununla birlikte, hidrofobik bir anyon triflorometansülfonat içeren bir Zn tuzu kullanarak, ekip hava katodu yüzeyinden suyu çıkararak seyreltilmiş, sulu bir elektrolit içinde hava katodu üzerinde oldukça tersine çevrilebilir bir 2e ORR reaksiyonuna izin verdi.

Araştırmacılar, bu tam çinko hava pilinin, ortam havası atmosferinde 320 döngü ve 1600 saat boyunca kararlı bir şekilde çalışabileceğini söylüyor. Araştırmacılar, ZAB’nin mevcut lityum iyon pillere kıyasla avantajları olan potansiyel bir alternatif pil teknolojisi olmasına rağmen, teknolojinin daha fazla araştırma ve optimizasyon gerektirdiği konusunda net. Geriye kalan zorluk ise uzun vadeli pratik çalışmayı sağlamak için bir su yönetim sistemidir. Çünkü pil, elektrolit buharlaşmasına izin veren açık bir atmosferde çalışır.

Çinko-hava pili, (veya Çinko-hava yakıt hücresi),

Zinc Air(çinko hava karışımı) pil nedir?
Zinc Air pilleri; işitme cihazlarındaki en popüler güç sistemidir.Eşi olmayan bir yapıyla dışardaki havayı pilin içine almasını sağlar.Böylece diğer pillerden çok daha fazla bir enerji yoğunluğu sağlanmış olur.Zinc air teknolojisi ile aynı ebattaki pillere nazaran iki kat daha fazla pil ömrü sağlanır.

kaynak:1,2,3

#evdeKal #kampüsteKal 🙂

ios-gmail varsayılan e posta

Gmail’i iPhone’da Varsayılan E-Posta Uygulaması Olarak Ayarlama

mutlaka oynamanız gereken google oyunları..
#evdeKal #kampüsteKal 🙂

websitesi engellemek

Chrome’da (ve Diğer Tarayıcılarda) Web Siteleri Nasıl Engellenir

Google arama sonuçlarınızda görünmeye..
#evdeKal #kampüsteKal 🙂

ios 14 kapak resmi

İOS 14’te Varsayılan Uygulamalar Nasıl Değiştirilir

Iphone’da varsayılan uygulamalar…
#evdeKal #kampüsteKal 🙂

The post Araştırmacılar Yeni Bir Çinko-Hava Pili Geliştirdiler first appeared on Kampüs Kod.]]>
https://www.kampuskod.com/teknoloji/arastirmacilar-yeni-bir-cinko-hava-pili-gelistirdiler/feed/ 0
Yapay Olarak Tatlandırılmış İçecekler- Kalp Sağlığına Etkileri https://www.kampuskod.com/bilim/yapay-olarak-tatlandirilmis-icecekler-kalp-sagligina-faydasi-yok-mu/ https://www.kampuskod.com/bilim/yapay-olarak-tatlandirilmis-icecekler-kalp-sagligina-faydasi-yok-mu/#respond Fri, 15 Jan 2021 19:09:12 +0000 https://www.kampuskod.com/?p=10553 Normal gazlı içeçekler yerine diyet olanlarını içerek kalbinize iyilik yaptığınızı mı düşünüyorsunuz? Journal of the American College of Cardiology’de 3 Kasım 2020’de yayınlanan bir araştırma metnine göre, bu sadece bir arzu olabilir. Araştırmacılar, her altı ayda bir, 24 saatlik üç diyet anketini dolduran yaklaşık 105.000 kişiyi inceledi. 10 yıllık bir takip sırasında araştırmacılar, katılımcıların kardiyovasküler […]

The post Yapay Olarak Tatlandırılmış İçecekler- Kalp Sağlığına Etkileri first appeared on Kampüs Kod.]]>
Normal gazlı içeçekler yerine diyet olanlarını içerek kalbinize iyilik yaptığınızı mı düşünüyorsunuz?

Journal of the American College of Cardiology’de 3 Kasım 2020’de yayınlanan bir araştırma metnine göre, bu sadece bir arzu olabilir.

Araştırmacılar, her altı ayda bir, 24 saatlik üç diyet anketini dolduran yaklaşık 105.000 kişiyi inceledi. 10 yıllık bir takip sırasında araştırmacılar, katılımcıların kardiyovasküler sağlığını takip ettiler. Ne şekerli içecekler ne de yapay olarak tatlandırılmış içecekler onwin içmeyen insanlarla karşılaştırıldığında, her iki türden de daha yüksek miktarlarda içenlerin kalp krizi, felç veya diğer ciddi kardiyovasküler problemlere yakalanma riski daha yüksekti.

Yapay Olarak Tatlandırılmış İçecekler- Kalp Sağlığına Faydası Yok mu?
Yapay Olarak Tatlandırılmış İçecekler- Kalp Sağlığına Faydası Yok mu?

“Yüksek” alım o kadar yüksek değildi.Hem şekerli hem de yapay olarak tatlandırılmış içecekler için, günlük ortalama alım yaklaşık 6 ons veya yaklaşık yarım kutu gazlı içecek idi. Araştırmacılar birçok karıştırıcı faktörü (sigara içme, diyabet ve ailede kalp hastalığı öyküsü gibi) hesaba katsa da, bulgular içecek türü ile kalp hastalığı arasında nedensel bir bağlantı olduğunu kanıtlayamıyor.

Ancak yapay tatlandırıcıların kalp için normal şekerden daha güvenli olduğu fikrine şüpheyle yaklaşıyorlar.

Kaynak: 1

The post Yapay Olarak Tatlandırılmış İçecekler- Kalp Sağlığına Etkileri first appeared on Kampüs Kod.]]>
https://www.kampuskod.com/bilim/yapay-olarak-tatlandirilmis-icecekler-kalp-sagligina-faydasi-yok-mu/feed/ 0
NASA Hakkında 14 İlginç Ve Müthiş Gerçek https://www.kampuskod.com/bilim/nasa-hakkinda-14-ilginc-ve-muthis-gercek/ https://www.kampuskod.com/bilim/nasa-hakkinda-14-ilginc-ve-muthis-gercek/#respond Sat, 09 Jan 2021 21:47:29 +0000 https://www.kampuskod.com/?p=9229 NASA (İngilizce: National Aeronautics and Space Administration, yani Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi), Amerika Birleşik Devletleri’nin uzay programı çalışmalarından sorumlu olan kurum. 29 Temmuz 1958 tarihinde ABD Başkanı Dwight Eisenhower tarafından kurulmuştur. Daire, 1 Ekim 1958 tarihinden itibaren askeri amaçlardan ziyade sivil alanda barışçıl bir şekilde faaliyet göstermeye başlamıştır.[5] NASA, Ay’a dönük Apollo uçuşlarında, Skylab […]

The post NASA Hakkında 14 İlginç Ve Müthiş Gerçek first appeared on Kampüs Kod.]]>
NASA (İngilizce: National Aeronautics and Space Administration, yani Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi), Amerika Birleşik Devletleri’nin uzay programı çalışmalarından sorumlu olan kurum. 29 Temmuz 1958 tarihinde ABD Başkanı Dwight Eisenhower tarafından kurulmuştur. Daire, 1 Ekim 1958 tarihinden itibaren askeri amaçlardan ziyade sivil alanda barışçıl bir şekilde faaliyet göstermeye başlamıştır.[5]

NASA, Ay’a dönük Apollo uçuşlarında, Skylab uzay istasyonu ve daha sonra uzay mekiği gibi çalışmalarla her zaman ABD’nin uzay çalışmalarına yön vermiştir. Günümüzde NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’nu desteklemekte ve yeni Ares I ve Ares V iniş araçlarını geliştirmektedir. Uzay programı çalışmalarının yanı sıra uzun vadeli sivil ve askeri roket çalışmaları da NASA’nın çalışma alanlarının arasındadır.

NASA, insanı uzaya göndermekten ve Evreni Keşfetmekten sorumlu olan ABD hükümetinin bağımsız kuruluşudur. NASA hakkında 17 ilginç ve müthiş gerçek için aşağıya bir göz atın.

nasa fotograf
nasa fotograf
Kuruluş tarihi29 Temmuz 1958 (62 yıl önce)
Önceki kurumNACA (1915–1958)
BağlılığıABD Hükûmeti
AdresWashington, DC
Personel sayısı17.786
Yıllık bütçe$22.629 milyar (2020)
Yönetici(ler)Jim Bridenstine, Yönetici
Web sitesinasa.gov

NASA’nın aktif programlarından bazıları:

  • 2001 Mars Odyssey, Mars için uydu sondası
  • Cassini, Satürn için uydu sondası
  • Chandra X-ışını Gözlemevi
  • Curiosity kâşif robotu(Mars Bilim Laboratuvarı)
  • Dawn, asteroid sondası
  • Hubble Uzay Teleskobu
  • Uluslararası Uzay İstasyonu
  • Kepler görevi
  • MESSENGER, Merkur uydu sondası
  • New Horizons
  • Mars Keşif Sondası
  • MAVEN
  • Opportunity kaşif robotu, Mars
  • Spitzer Uzay Teleskobu
  • Artemis Projesi
  • James Webb Uzay Teleskopu
  • InSight
  • Parker Güneş Sondası
  • OSIRIS-REx
  • Perseverance (Mars 2020)
  • Juno
Nasa Fotografları Kampuskod
Nasa Fotografları Kampuskod

1. NASA, Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi anlamına gelir.

2. NASA’nın öncülü, Başkan Woodrow Wilson’ın uçuşla ilgili araştırmaları teşvik etmek için oluşturduğu Ulusal Havacılık Danışma Komitesi olan NACA idi.

3. Başkan Eisenhower, Rusların Sputnik’i başlatmasından bir yıl sonra nihayet NASA’yı kurdu. (Yıl 1958). Nasa Hükümetin yürütme organının himayesine giren, siviller tarafından işletilen bir ajans olarak kuruldu.

nasa foto
nasa foto

4. Ünlü Apollo astronotları, işlerinin doğası gereği hayat sigortasına hak kazanamadılar. Böylece uzaya gitmeden önce arkalarında kağıtlar imzaladılar. Bir şey ters giderse, imzaların ailelerine bakmak için yeterince değer kazanacağını umuyorlardı.

5. NASA’nın karargahı Washington DC’de. Ancak, test ve araştırma tesisleri ve jet tahrik laboratuvarı da dahil olmak üzere ABD’nin her yerine dağılmış dokuz merkezi de var.

6. Herkes NASA’ya katılmak ister. Aslında halihazırda yaklaşık 17.000 çalışana istihdam ediyorlar. Çoğunluğu bilim adamları, mühendisler ve devlet yöneticileridir. Ayrıca öğretmenler, yazarlar ve avukatlar da nasa da çalışıyor.

7. NASA söz konusu olduğunda, astronot unvanını yalnızca gezegenin yüzeyinden 50 mil uzakta seyahat ettiğinizde kazanırsınız.

Nasa Fotografları Kampuskod 3
Nasa Fotografları Kampuskod 3

8. ‘Armageddon’ filmi oldukça popülerdir. Bilmeyebileceğiniz şey ise bu filmin NASA’daki yeni çalışanlara izletildiğidir. ve tüm yanlışlıklarını tespit etmeleri istenir.

9. NASA’daki araç montaj binası o kadar büyük ki, devasa klima sistemleri olmasaydı, tavana yakın yağmur bulutları oluşacaktı!

10. NASA, 1961’de ilk Amerikalıyı uzaya gönderdi (Alan Shepherd). Apollo 8 ile 1968’de Ay’ın yörüngesine girdiler. 1969’da Ay’a ayak basıldı. Toplamda, Apollo misyonları 12 erkeğin Ay’da yürümesine imkan sağladı.

Nasa Fotografları Kampuskod
Nasa Fotografları Kampuskod

11. NASA, 2010 yılında güneş sisteminin sınırına ulaşması 33 yıl süren Voyager 1 sondasını fırlattı.

12. NASA, Mars’a izinsiz girdikleri iddia edilen Yemen’den üç kişi tarafından dava edildi. Erkekler, gezegeni eski atalarından miras aldıklarını savundu.

13. Bir asteroid Dünya’yı tehdit ederse, NASA onu nükleer bir patlama kullanarak saptırabilecek bir gemi tasarladı.

14. Uzaylı yaşam keşfedilirse, NASA’nın bu tür meselelerle uğraşmakla görevli Gezegensel Koruma Dairesi adında bir örgütü vardır.

kaynak:1,2,3

#evdeKal #kampüsteKal 🙂

kitap önerisi kapak resmi-kampuskod.com

Milli Eğitim Bakanlığının Önerdiği 10 Kitap

Kitap okuma Alışkanlığı için 10 kitap.
#evdeKal #kampüsteKal 🙂

örümcek adam kapak resmi

Marvel Comics: Örümcek Adam Hakkında az Bilinen 15 Gerçek

Örümcek Adam hakkında 15 gerçeğe hazır olun.
#evdeKal #kampüsteKal 🙂

en-iyi-netflix-belgeselleri-www.kampuskod.com

En iyi Netflix Belgeselleri

Netflix’in yayınlanan en iyi Belgeselleri derledik.
#evdeKal #kampüsteKal 🙂

The post NASA Hakkında 14 İlginç Ve Müthiş Gerçek first appeared on Kampüs Kod.]]>
https://www.kampuskod.com/bilim/nasa-hakkinda-14-ilginc-ve-muthis-gercek/feed/ 0
Hava Kirliliğinin 10 Kaynağı-Hava Kirleticiler https://www.kampuskod.com/bilim/hava-kirliliginin-10-kaynagi-hava-kirleticiler/ https://www.kampuskod.com/bilim/hava-kirliliginin-10-kaynagi-hava-kirleticiler/#respond Tue, 22 Dec 2020 10:23:06 +0000 https://www.kampuskod.com/?p=9366 Hava kirleticilerin sayısının artması; temiz havayı solumayı neredeyse imkansız hale getirmiştir. Hava kirliliğinin nedenleri de ister istemez insanları endişelendirmeye başlamıştır. Havadaki kirleticiler çıplak gözle görülemediğinden, artan kirlilik seviyesinin kaynaklarının farkında değiliz. Hava kirliliğinin kaynaklarını anlamak için öncelikle hava kirliliğinin temel nedenlerini incelememiz gerekir. Günlük olarak sağlığımız üzerinde ciddi etkileri olan etkilerle birlikte 10 yaygın hava […]

The post Hava Kirliliğinin 10 Kaynağı-Hava Kirleticiler first appeared on Kampüs Kod.]]>
Hava kirleticilerin sayısının artması; temiz havayı solumayı neredeyse imkansız hale getirmiştir. Hava kirliliğinin nedenleri de ister istemez insanları endişelendirmeye başlamıştır. Havadaki kirleticiler çıplak gözle görülemediğinden, artan kirlilik seviyesinin kaynaklarının farkında değiliz. Hava kirliliğinin kaynaklarını anlamak için öncelikle hava kirliliğinin temel nedenlerini incelememiz gerekir. Günlük olarak sağlığımız üzerinde ciddi etkileri olan etkilerle birlikte 10 yaygın hava kirliliği kaynağını listeledik.

1. Fosil Yakıtların Yakılması

Hava kirliliğinin çoğu, elektrik veya ulaşım için enerji üretmek üzere kömür, petrol, benzin gibi fosil yakıtların yakılması nedeniyle meydana gelir. Yüksek seviyede karbon monoksit salınımı, ne kadar fosil yakıtın yakıldığını gösterir. Bu aynı zamanda havadaki diğer toksik kirleticileri de yayar. Doğalgaz ve fosil yakıtın yanması nedeniyle kirleticilerden kaynaklanan havanın solunması, kalbin yeterli oksijen pompalama kabiliyetini azaltarak kişinin solunum hastalığına yakalanmasına neden olur.

2. Endüstriyel Emisyon

Endüstriyel faaliyetler, hava kalitesini tahmin edebileceğimizden daha fazla etkileyen kirletici madde yayar. Nitrojen dioksit, sülfür dioksit ve karbon monoksit, mallarının üretiminde birincil enerji kaynağı olarak kömür ve odun kullanan endüstrilerden yayılan temel kirleticilerdir. Sağlığınızla ilişkili endüstriyel kirlilik etkileri, gözleriniz ve boğazınızdaki tahrişten solunum sorunlarına kadar değişebilir, hatta bazen kronik hastalığa bile yol açabilir.

Hava Kirliliğinin 10 Kaynağı-Hava Kirleticiler
Hava Kirliliğinin 10 Kaynağı-Hava Kirleticiler

3. İç Ortam Hava Kirliliği

Uçucu Organik Bileşikler (VOC) olarak da adlandırılan toksik ürünlerin kullanımı, yetersiz havalandırma, eşit olmayan sıcaklık ve nem seviyesi ister ofiste, ister okulda veya rahat evinizde olun, iç mekan hava kirliliğine neden olabilir. Evde hava kirliliği, örneğin bir odada tütün içmek veya küfle enfekte olmuş duvarı tedavi edilmeden bırakmak gibi ihmal edilen faktörler nedeniyle meydana gelebilir. Odun sobası veya alan ısıtıcılarının kullanılması, kısa sürede kişinin sağlığını doğrudan etkileyebilecek nem seviyesini artırma özelliğine sahiptir.

4. Orman Yangınları

İklim değişikliği sadece orman yangınlarını değil, aynı zamanda hava kirliliğini de artırıyor. Anız ve çiftlik kalıntılarının yakılması da orman yangınlarının önemli sebeplerindendir. Havada kimyasal gaz ve polen gibi diğer zararlı maddelerle çarpışarak duman oluşturan PM 2.5(PM2.5 bir insan saç telinin yaklaşık %3’ü büyüklüğündedir ve bir elektron mikroskopu ile tespit edilebilir. Araştırmacılar, ince partiküllerin kan damarlarında birikebileceğini, kalp ve çevresindeki kan damarlarında enflamasyona yol açabileceğini düşünmektedirler.) artışına neden olmuştur.

Hava Kirliliğinin 10 Kaynağı-Hava Kirleticiler
Hava Kirliliğinin 10 Kaynağı-Hava Kirleticiler

5. Mikrobiyal Bozunma Süreci

İmalat, kimya ve tekstil endüstrileri, çevremizi kirleten çok sayıda karbon monoksit, hidrokarbon, kimyasal ve organik bileşik salmaktadır. Bakteriler ve mantarlar, doğadaki biyojeokimyasal döngülerde temel bir rol oynarlar. Anormal çevre koşullarının temel göstergeleridir. Çevrede bulunan bu mikroorganizmaların çürümesi, oldukça toksik olan metan gazı açığa çıkarır. Metan gibi zehirli gazların solunması ölüme neden olabilir.

6. Ulaşım

Araçların, özellikle büyük şehirlerde hava kirliliğine en büyük sebep olduğu inkar edilemez. Araba benzin yaktığında, günde 10 sigara içmek kadar zararlı olan havaya kirletici maddeler yayar. Aracınız karbon monoksit, hidrokarbon, nitrojen oksit ve partikül madde yayar. Araç kirliliği atmosferde yüksek olduğunda, ozon tabakasında dumana katkıda bulunan ve çeşitli sağlık sorunlarına neden olan bir delik oluşturur.

7. Açık Havada Atık Yakmak

Açık çöp yakmak, sağlığınıza ve çevreye sanıldığından çok daha zararlıdır. Çöp atıklarının açıkta yakılmasına maruz kalma; kanser, karaciğer sorunları, bağışıklık sistemi bozukluğu, üreme fonksiyonları dahil olmak üzere ciddi sağlık riski oluşturabilir; aynı zamanda gelişen sinir sistemini de etkileyebilir.

8. İnşaat ve Yıkım

Tuğla ve beton gibi çeşitli inşaat alanları ve hammaddeler, özellikle çocuklar ve yaşlılar için tehlikeli olan pus ve kirli havaya neden olur.

Hava Kirliliğinin 10 Kaynağı-Hava Kirleticiler
Hava Kirliliğinin 10 Kaynağı-Hava Kirleticiler

9. Tarımsal Faaliyetler

Tarımsal faaliyetlerin, hava kalitesinin düşmesinde ciddi etkisi olmuştur. Öncelikle pestisitler ve gübreler çevredeki havayı kirleten ana kaynaktır. Günümüzde tarım ilaçları ve gübreler, mahsullerin ve bitki örtüsünün hızlı büyümesi için doğada bulunmayan yeni istilacı türlerle karıştırılmaktadır. Üzerine püskürtüldüğünde pestisitlerin kokusu ve etkisi havada kalır. Bazıları suyla karışır ve bazıları toprağa sızar, bu da sadece mahsulleri yok etmekle kalmaz, aynı zamanda sağlıkla ilgili sayısız soruna da neden olur.

10. Kimyasal ve Sentetik Ürünlerin Kullanımı

Hava kirliliğinden bahsetmişken, dış ortam hava kirliliğini her zaman hayatımız için tehlikeli buluyoruz ama asla iç mekan hava kirliliğinden bahsetmiyoruz. Ev ürünleri, dış ortam hava kirliliğine göre 10 kat daha zararlı olan iç ortam hava kirliliğine neden olur. Parfüm ve deodorantlar gibi boyalarda, temizleyicilerde ve kişisel bakım ürünlerinde bulunan Uçucu Organik Bileşikler (VOC’ler) yaygın sağlık sorunlarının bir nedenidir. Astım veya diğer solunum sorunları ve akciğer hastalıkları,evdeki düşük hava kalitesinin solunmasının neden olduğu diğer sorunlardır.

Kaynak: 1

The post Hava Kirliliğinin 10 Kaynağı-Hava Kirleticiler first appeared on Kampüs Kod.]]>
https://www.kampuskod.com/bilim/hava-kirliliginin-10-kaynagi-hava-kirleticiler/feed/ 0
Anne Sütünün ve Emzirmenin Faydaları Nelerdir? https://www.kampuskod.com/bilim/anne-sutunun-ve-emzirmenin-faydalari-nelerdir/ https://www.kampuskod.com/bilim/anne-sutunun-ve-emzirmenin-faydalari-nelerdir/#respond Sat, 19 Dec 2020 21:23:51 +0000 https://www.kampuskod.com/?p=9176 Anne sütü bebekler için en ideal besindir. Çoğu sağlık uzmanı, en az 6 ay veya daha uzun süre sadece anne sütüyle beslenmeyi önermektedir. Anne sütü, bebeğin yaşamının ilk 6 ayı boyunca ihtiyaç duyduğu her şeyi doğru oranlarda içerir. Hatta bileşimi, özellikle yaşamın ilk ayında bebeğin değişen ihtiyaçlarına göre farklılaşır. Doğumdan sonraki ilk günlerde gelen kolostrum […]

The post Anne Sütünün ve Emzirmenin Faydaları Nelerdir? first appeared on Kampüs Kod.]]>
Anne sütü bebekler için en ideal besindir.

Çoğu sağlık uzmanı, en az 6 ay veya daha uzun süre sadece anne sütüyle beslenmeyi önermektedir.

Anne sütü, bebeğin yaşamının ilk 6 ayı boyunca ihtiyaç duyduğu her şeyi doğru oranlarda içerir. Hatta bileşimi, özellikle yaşamın ilk ayında bebeğin değişen ihtiyaçlarına göre farklılaşır.

Doğumdan sonraki ilk günlerde gelen kolostrum adı verilen kalın ve sarımsı süt, protein bakımından yüksektir, şekeri düşüktür ve faydalı bileşiklerle yüklüdür. Gerçekten harika bir besindir .

Kolostrum ideal ilk süttür ve yenidoğanın olgunlaşmamış sindirim sisteminin gelişmesine yardımcı olur. İlk birkaç günden sonra, bebeğin midesi büyüdükçe annede üretilen süt miktarı da artar.

Büyülü süt kaynağınızda eksik olabilecek tek şey D vitaminidir.

Çok yüksek bir depolama yoksa (ve çoğumuzun yok), anne sütünüz yeterince D vitamini sağlamaz. Genellikle D vitamini damlaları önerilir.

Anne sütü önemli antikorlar içerir.

Anne sütü, bebeğinizin hassas, ilk aylarda kritik olan virüs ve bakterilerle savaşmasına yardımcı olan antikorlarla doludur.

Bu özellikle ilk süt olan kolostrum için bu durum geçerlidir. Kolostrum, yüksek miktarda immünoglobulin A (IgA) ve başka antikorlar içerir.

Virüs veya bakterilere maruz kaldığınızda, daha sonra süte geçen antikorlar üretmeye başlarsınız.Bu da bebeğe bağışıklık sağlar.

IgA, bebeğin burnunda, boğazında ve sindirim sisteminde koruyucu bir tabaka oluşturarak bebeği hastalanmaktan korur.

Formül mamalar bebekler için antikor koruması sağlamaz. Çok sayıda araştırma, anne sütüyle beslenmeyen bebeklerin zatürre, ishal ve enfeksiyon gibi sağlık sorunlarına karşı daha savunmasız olduğunu göstermiştir.

Emzirmek hastalık riskini azaltabilir.

Bebeğinizin aşağıdakiler dahil birçok hastalık riskini azaltabilir:

Mümkün olduğu kadar uzun süre emzirme, bebeklik döneminin çok ötesinde orta kulak, boğaz ve sinüs enfeksiyonlarına karşı koruma sağlayabilir.

Emzirme, birden fazla solunum yolu ve gastrointestinal akut hastalığa karşı koruma sağlayabilir.

İlk 6 ay sadece anne sütü alan bebeklerin ciddi soğuk algınlığı ,kulak veya boğaz enfeksiyonlarına yakalanma riski daha düşüktür.

Emzirme, bebeklerde görülebilecek bağırsak enfeksiyonlarındaki azalmayla bağlantılıdır.

Emzirme, özellikle sadece emzirirken Ani bebek ölümü sendromu (SIDS) riskinin azalmasıyla bağlantılıdır.

Emzirme, düşük riskli astım, atopik dermatit ve egzama kaynağıyla bağlantılıdır.

Anne sütüyle beslenen bebeklerin Crohn hastalığı ve ülseratif kolit geliştirme olasılığı daha düşük olabilir.

Emzirme, tip 1 diyabet ve insüline bağımlı olmayan (tip 2) diyabet geliştirme riskinin azalmasıyla bağlantılıdır.

Emzirme, çocukluk çağı lösemi riskinde azalmayla ilişkilidir.

Anne sütü bebeğin sağlıklı kilo almasını destekler.

Emzirme sağlıklı kilo alımını destekler ve çocukluk çağı obezitesini önlemeye yardımcı olur.

Bir çalışma, 4 aydan uzun süre emzirmenin,bebeklerin aşırı kilo ve obezite geliştirme riskini önemli ölçüde azalttığını göstermiştir.

Bu, farklı bağırsak bakterilerinin gelişmesinden kaynaklanıyor olabilir. Anne sütüyle beslenen bebekler, yağ depolamasını etkileyebilecek daha yüksek miktarlarda faydalı bağırsak bakteri kaynağına sahiptir.

Anne sütü ile beslenen bebeklerin sistemlerinde formülle beslenen bebeklerden daha fazla leptin bulunur. Leptin, iştahı ve yağ depolamayı düzenleyen anahtar bir hormondur.

Anne sütüyle beslenen bebekler ayrıca süt alımlarını da kendileri düzenler. Yalnızca açlıklarını tatmin edene kadar yemek yemede daha iyidirler, bu da sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmelerine yardımcı olur.

Emzirmek beyin gelişimi üzerinde etkilidir.

Bazı çalışmalar, emzirilen ve mama ile beslenen bebekler arasında beyin gelişiminde bir fark olabileceğini göstermektedir.

Bu fark, emzirme ile ilişkili fiziksel yakınlık, dokunma ve göz teması ile besin içeriğinden kaynaklanıyor olabilir.

Araştırmalar, anne sütüyle beslenen bebeklerin daha yüksek zeka puanlarına sahip olduğunu ve davranış problemleri geliştirme olasılıklarının daha düşük olduğunu, yaşlandıkça öğrenme güçlükleri yaşadıklarını gösteriyor.

Bununla birlikte, en belirgin etkiler, gelişim sorunları açısından daha yüksek riske sahip olan erken doğmuş bebeklerde görülmektedir.

Araştırmalar, emzirmenin bebeklerin uzun vadeli beyin gelişimi üzerinde önemli olumlu etkileri olduğunu gösteriyor.

Kaynak:1

The post Anne Sütünün ve Emzirmenin Faydaları Nelerdir? first appeared on Kampüs Kod.]]>
https://www.kampuskod.com/bilim/anne-sutunun-ve-emzirmenin-faydalari-nelerdir/feed/ 0