BİR DELİNİN NOTLARI IV

0
116
BİR DELİNİN NOTLARI
BİR DELİNİN NOTLARI

Selamlar ortağım. İncelemelerde bulunduğum her geçen gün yenisi ekleniyor. Gökkuşağına sahip olduğunu söyleyen insanların çoğu aynı renk. Kişiliklere tarafından kabul edilmesini söyleyen tüm insanlar sabit fikirli olmaktan vazgeçmiyor, tabir-i caizse esir düşüyordu. Kişiliğin temelinin değişemeyeceği söylenebilir fakat gelişimin olmayacağı kabul edilemez. Basit olarak düşünüldüğünde insan güdülerine yenik düşen bir canavar olarak düşünülebilir. Fakat irade tarafından köleleştirilen bu garip canlı bir damla üzüntüsüne bin tutam umut ekleyemezse yaşamdan sadece başkalarının izin verdiği kadar zevk alabilir.

Her duruma ayak uyduranlar olarak biz adım geceye bir adım güneşe yürüyoruz. Ama öyle insanlar var ki yalnızca geceye yürüyüp, gereksiz ayazda üşürler. elleri, yüzleri kan toplayan bu insanlar, negatif hayatın gölgesinde hayat mücadelesi veriyor. Öyle kötü fotoğraflaştırılmış anıları var ki, yırtsan olmaz yaksan iz kalır. Var olan çokluğun genelde hain bir tokluğun mümessili olması ayırt edici bir özellik olmuştu. Oysa tek ”sahipliğimiz bilmem bilmem kaç gram et ve içine sığınan kemik. Onu da toprak alır. Elde var ölüm, hüzünlü son bölüm.” demiş yazar. Yaşanılan tüm bunların ötesinde, her şeye ve her duruma rağmen yaşanılmaya değer o kadar çok güzellik var ki; kör gözlerde kaybolmayı hak etmeyen… Farkına varıldığı zaman geç olmaması gereken durumlar zaman geçtikçe içinde kalan ukteler haline geliyor. Sonuç olarak sadece kötü durumlardan ders alan bu aciz insanlar, hayatının büyük bir kısmını kendini kandırmaya çalışarak geçiriyorlar. Oysa derin hissiyattaki derin kişiler sevdiklerinin gözlerinde nice güneşlerin tutulduğuna şahit olurlar. İncelemeyi bilen herkes için bu böyledir. Sevgi dillerini öğrenmek, bilgisini edebiyle paylaşmak her insanın yapabileceği bir iş değildir. Bunu başarabilen insan kendini kurtarabilen insandır.

Mevcut duruma dur demenin sonuçları önceden tespit edilip o yönde atılımlar yapılmalıdır. Bu yolda ileriyi görme isteği eyleme geçen her insanın ortak özelliğidir. Sorsalar hepsi planlıdır. Fakat bardağın boş tarafını es geçmemek her zaman fayda sağlayacaktır. Bu yapılması imkansız bir şey değil. Bu gergin değişim/gelişim sürecinde her türlü anlayış ve hoşgörü içinizde elbet var olacaktır. Yeter ki adım atmaya cesaret edin. Tabuları yıkmak kafalarda büyüyen koca dağlar haline gelmemelidir. Bir kaç küçük destekle hallolabilir. Anlayacak vakit kalmayabilir, hızlı geçer zaman. Bir zaman gülmeyecek sandığınız insanlar yaşama dört kolla tutunurken arkasından bakmak değildir ders almak. Kalk ayağa dik dur, eğilme! Çıkışın olmadığı yerde destek almaktan çekinme/çekinmeyin. Bu bir erdem olacaktır mantığın hüküm sürdüğü yerde. İyi olmak isteyenin, gönlünde kibir olmaz. Fırtınaya gebe olan vücutlar sağlam vücutlara omuz vermelidir. Bunun haricinde gözlerle de iletişim kurmak makbul kılınabilir. Başarmak isteyen için her zaman bir yol olacaktır. Uzak durma/durmayın erdemin tohumlarından.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz